Çalışma Alanlarımız

Anayasa Hukuku

Anayasa Hukuku

Anayasa Hukuku

Anayasa Mahkemesi Bireysel Başvuru


6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanuna eklenen geçici 1. maddenin 8. fıkrasına göre; 23.09.2012 tarihinden sonra kesinleşen nihai işlem ve kararlar aleyhinde yapılacak bireysel başvurular Anayasa Mahkemesi tarafından incelenmektedir. 6216 sayılı Kanunun 45. maddesinde “bireysel başvuru hakkı” tanınmış olup, mevcut durumda İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruları etkili iç hukuk yolu kabul etmektedir. Anayasa Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvurunun esastan incelenebilmesi için; başvurunun Anayasa Mahkemesi’nin kişi, konu, yer ve zaman yönünden yetkisine girmesi gerekir. Anayasa Mahkemesi’ne başvuru süresi, başvuru yollarının tüketilmesinden itibaren 30 gündür.

Hukuki danışmanlık ve avukatlık hizmetimiz; Anayasada güvence altına alınan temel hak ve hürriyetlerden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ve Türkiye’nin taraf olduğu ek protokoller kapsamında öngörülen herhangi bir hakkın kamu otoritesi tarafından ihlal edildiği iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılması, bireysel başvuru yapılmasından önce ihlale neden olduğu ileri sürülen işlem, eylem veya ihmal için kanunda öngörülmüş idari ve yargısal başvuru yollarının tüketilip tüketilmediğinin tespiti, bu kapsamda bireysel başvurunun kabul edilebilirlik şartlarının incelenmesi, başvurunun 6216 sayılı Kanuna ve Anayasa Mahkemesi İçtüzüğünde belirtilen şartlara uygun olup olmadığının belirlenmesi, başvuruya konu hak ihlallerini destekleyici emsal kararların sunulması, Adalet Bakanlığı’nın görüşüne cevap hazırlanması gibi, 6216 sayılı Kanun kapsamında gerçekleştirilen bir bireysel başvurunun Anayasa Mahkemesi nezdinde takibine ilişkindir.


İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Bireysel Başvuru


İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin denetim organı, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’dir. Avrupa Konseyi üyesi 47 devletin tümü Sözleşmeye taraftır. Türkiye Cumhuriyeti, Sözleşmeyi 4 Kasım 1950 tarihinde imzalamış ve 10 Mart 1954 tarihli ve 6366 sayılı Onay Kanunu, 19 Mart 1954 tarihli ve 8662 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. Onay belgesi, 18 Mayıs 1954 tarihinde Avrupa Konseyi Genel Sekreterliği’ne tevdi edilmiş ve Sözleşme, Türkiye Cumhuriyeti bakımından bu tarihte yürürlüğe girmiştir. Sözleşmede, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi′nde güvence altına alınan medeni ve siyasi hakların sınırlı bir bölümüne yer verilmiştir. Bu sınırlı haklar listesi, daha sonra yürürlüğe giren protokollerle genişletilmiştir. Her protokol, onu onaylayan devleti bağlamaktadır.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne bireysel başvuruların, iç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren altı ay içerisinde yapılması gerekmektedir. Ancak Sözleşmeye Ek 15 numaralı Protokolün yürürlüğe girmesiyle bu süre dört aya düşecektir. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne Ek 15 numaralı Protokol, 24 Haziran 2013 tarihinde imzaya açılmış; henüz yürürlüğe girmemiştir. Protokolün yürürlüğe girmesi için, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi′ne taraf tüm devletlerin Protokolü onaylaması gerekmektedir. Bu süreç tamamlanıncaya kadar; İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi′ne bireysel başvuruların, iç hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren altı ay içerisinde yapılmasına ilişkin kural uygulanacaktır. Ayrıca Protokolün 7. maddesine göre yürürlük tarihi, tüm üye devletler onayladıktan itibaren üç aylık bir sürenin sona ermesini izleyen ayın birinci günüdür. Türkiye Cumhuriyeti, bu Protokolü 13 Eylül 2013 tarihinde imzalamıştır.

Hukuk danışmanlığı ve avukatlık hizmetimiz; İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi ile Türkiye’nin taraf olduğu ek protokollerde güvenceye alınan insan hak ve hürriyetlerinin ihlali iddiasıyla İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’ne başvuru yapılması, başvurunun yapılmasından önce iç hukuk yollarının tüketilip tüketilmediğinin tespiti, bu hususta etkili iç hukuk yolu kabul edilen Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıldığının belirlenmesi, derece mahkemelerinde görülen yargılamaya ilişkin dava dosyalarının incelenmesi, başvurunun kabul edilebilirlik kriterlerine uygunluğunun kontrol edilmesi ve ihlale konu müdahalenin esasına ilişkin değerlendirme yapılması, Hükümet görüşlerine cevap hazırlanması gibi, şahsen veya temsilci vasıtasıyla yapılan başvurunun İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi nezdinde takibini kapsamaktadır.